Tanrıça Büyükşehir tükürdü attı bizi
bu ıssız taş denizine.
Bıraktı yüzüstü, biz ki
soluğunu çekmiştik içimize.
Orospu Büyükşehir bize göz etmişti —
yumuşak, çürümüş kollarına girdik;
aksak topal geçiyorduk acıyı sevinci,
acınmak istemedik.
Anamız Büyükşehir şefkatlidir ve iyi —
boş muyuz, yorgun muyuz
o geniş kucağına alır da bizi —
ve org çalar bir rüzgâr, üstümüzde sonsuz.
Wolfgang Borchert
türkçesi: behçet necatigil
benden sana, senden ona, onlardan bize / gitmek gelmek arada başka dünyalara
12.1.12
Abdal
Yürür asfalt ovalarda abdal.
Vitrinlerin düşen kepenklerinde
Hep hüzün çeşmeleri: lambalar.
Yüzer gibi önce bir tulum yavaşça
Yanaşır kıyımıza eski diclelerden
Ve fırlar ilk bedevî, dalar çadırımıza.
Nerde bu leylâ, aslı nerde?
Çıkartmalar, yağma ve leylâ!
Vurur ferhat dağlarına abdal - -
Bir fener olacak ilerde bir yerde.
Sığ sulara dönen yorgun gemiler
Yangın ve tütün içinde arar da
Görmez geçer sönmüş eski feneri - -
Bir ses çınlar karanlıkta: Kayalar!
Ateşin daha yeni bulunduğu çağlarda
Yine böyle yanardı bu lambalar,
Sonra asfalt ovalarda
Akan seller ve abdal.
Behçet Necatigil
Vitrinlerin düşen kepenklerinde
Hep hüzün çeşmeleri: lambalar.
Yüzer gibi önce bir tulum yavaşça
Yanaşır kıyımıza eski diclelerden
Ve fırlar ilk bedevî, dalar çadırımıza.
Nerde bu leylâ, aslı nerde?
Çıkartmalar, yağma ve leylâ!
Vurur ferhat dağlarına abdal - -
Bir fener olacak ilerde bir yerde.
Sığ sulara dönen yorgun gemiler
Yangın ve tütün içinde arar da
Görmez geçer sönmüş eski feneri - -
Bir ses çınlar karanlıkta: Kayalar!
Ateşin daha yeni bulunduğu çağlarda
Yine böyle yanardı bu lambalar,
Sonra asfalt ovalarda
Akan seller ve abdal.
Behçet Necatigil
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)